NEDEN BIR RESSAM OLMAMAK GEREK?
1. Belki de butun hayatiniz boyunca neden bir ressam oldugunuzu dusunursunuz ve cogu zaman anlam veremezsiniz buna.
2. Yaptiginiz isi sanat kavraminin altina sokarlar, siz daha sanatin ne oldugunu bile kavrayamadan ve yaptiginiz islere ad koyarlar size bile sormadan. Aslinda sizin derdiniz resim yapmaktir basitce.
3. Butun hayatinizi bir tuvalin ve ya bir nesnenin karsisinda gecirirsiniz (fiziki veya ruhsal olarak.
4. Yaptiginiz isleri bir an olsun begenseniz bile bir muddet sonra begenmeme ihtimaliniz vardir. Uzuntuye kapilirsiniz. Kendinize kizarsiniz niye sevdim ben bu isi diye. Estetige inanmamaya baslarsiniz, bu iyi birsey olsa da kafa karistirici birsey oldugundan, bir daha hicbir zaman yaptiginiz islere guvenemezsiniz.
5. Her zaman daha iyiyi arasiniz ama daha iyi diye birsey yoktur aslinda diye dusunup buyuk iklemlerin icine dalarsiniz.
6. Insanlar, resmi onlara gosteresiniz diye yaptiginizi zannedip sizden ya da resimlerinizden hep birseyler beklerler. Aslinda bekleyecek birsey yoktur ortada.
7. Elleriniz, ustunuz basiniz kirli dolasirsiniz etrafta ve cevrenizden aktif veya pasif tepki gorursunuz. (size belli etmedikleri durumlarda bile)
8. “Senin meslegin ne?” diye sorduklarinda ve cevabinizin ressam oldugunda,
a. Aa ne kadar ilginc deyip sinirlerinizi bozabilirler
b. O da meslek mi? Gercekte ne yapiyorsun? Diye bir soru yonetebilirler
c. Resimle gecinmek zor diye bir tespitte bulunabilirler biraz da hakli olarak ve siz onlara hak vermek zorunda kalirsiniz sanki bunu yasayan siz degilmissiniz gibi.
d. Resimlerinizin anlamlarini sormaya baslayabilirler
e. Daha da kotusu resimlerinizi yorumlamaya kalkisabilirler ve siz onlari dinleyip cevap mi vereyim ayip olmasin diye sinir olup durursunuz ya da kesip atarsiniz konuyu. Onlar da sizin antipatik, kendisini birsey sanan, halkin diline inemeyen, iletisim sorunlari olan, ise yaramaz kacik,katil diye sifatlandirabilirler.
f. Sadece hava atmak ugruna ressam dediginizi dusunenler bile olabilir. Soylemeseler de siz bazen, o kisinin kafasinin icinde bunu dusunup dusunmedigini dusunursunuz.
9. Yalnizsinizdir.
10. Tanidiklariniz en zor gunlerinizde -maddi ve manevi acidan- size destek olacaklari yerde.
a. Ben sana dedim resimle dogru durust bir hayat kurulamayacagini
b. Bana guzel bir resim yapabilir misin? Su duvara asmak istiyorum, ama guzel olsun, soyle manzara falan –aslinda hic gormemistir ne tip resimler yaptiginizi ancak kafasindaki guzeli dusunerek sizin onun tipkisini resmedeceginizi dusunuyordur- Bu nasil olacaksa?
c. Ayip olmasin diye bir resim yapiyorsaniz bu insanlar icin eger, yaptiginiz resmi gorduklerinde buyuk ihtimalle hoslarina gitmez yine de guzel birseyler ya da ilginc birseyler soylemeye calisirlar ve siz bunun farkindasinizdir
11. Belki de hayatinizi aptal bir objenin karsisinda gecirdiginiz icin git gide daha da hassaslasirsiniz
12. Insanlar sadece ressam oldugunuz icin sizden ya bir cilgin ya da ilginc biri olmanizi beklerler. Ve bu sizi gercekten cildirtir. Her yaptiginiz hareketten sonra ressam damgasi yersiniz.
13. Etrafinizda bir suru sacma sapan insan vardir her zaman.
14. Acilislara gidip sarhos olursunuz ki bu aslinda ressam olmak icin varolan tek sebep belki de ama hep en sonuna kalirsiniz acilisin ve her acilis bir gun bitecektir. Karamsarliga kapilirsiniz.
15. Eger gercekten kendinize has bir tarziniz varsa cevrenizdeki ressamlar sizi kopya etmeye baslarlar, bunu gorunce kizsam mi, aglasam mi, gulsem mi diye ne yapacaginizi sasirirsiniz.
16. Butun gun, butun gece, butun hafta, calisip didinip ortaya bir resim cikardiktan sonra insanlar ona en fazla 2 dakika ayirirlar bakmak icin ve bu normaldir cunku siz de baska ressamlarin resimlerine daha uzun bir sure bakmazsiniz.
17. Butun hayatinizi resme verdikten, aradan 30 yil gectikten sonra bile aslinda hicbirsey ogrenmedim diyebilirsiniz. Hatta resmi unuttugunuzu dusunursunuz ki bu dogrudur. Resim resim yapilarak unutulur.
18. Gercek bir ressamsaniz zaten hastasinizdir aslinda, cunku resim yapmadiginizda, resmi dusunmediginizde, ruyalarinizda, otobuste, yatakta, yemek yerken, alisveriste resim yaparsiniz aslinda.
19. Her zaman, yaptiginiz isin bir an olsun bile iyi oldugunu dusunuyorsaniz mutlaka biri ortaya cikip hayallerini cop kutusuna atacaktir.
20. Resmi birakmayi dusunursunuz belki de, her gun, her saat, ama bilirsiniz aslinda onu birakamayacaginizi ve bu size muthis bir basagrisi ve yorgunluk verir.
21. Resmi birakirsaniz depresyona girersiniz. Artik birakamazsiniz cunku her zaman bir yerlerde bir resim gorup acaba devam etseydim neler olurdu diye dusunursunuz.
22. Atolyenizde calistiginiz zaman hep birseyler mi kaciriyorum disarida diye dusunursunuz ve kendini oraya remin ta icine hapsolmus hissedersiniz.
23. Atolyenizde olmadiginiz zaman, hep, acaba atolyede resim mi yapiyor olsaydim belki de iyi isler cikardi, tembel miyim acaba diye suphelere kapilirsiniz.
24. Sizin olmaniz yetmiyormus gibi bir de bu isin icinde sanat elestirmenleri, galericiler, muze mudurleri, kuratorler, dergiler, sanatseverler, ev sahipleri, atolye sahipleri vardir.Ve herkes bu isten bir pay istiyordur kendine.
25. Bir resim sattiginizda odediginiz sosyal sigortalar parasi yetmiyormus gibi, bir de sattiginiz resimden buyuk bir payi devlete hibe etmek zorunda birakirlar sizi. Siz hem fabrikator hem iscisinizdir ki bu sonsuz bir savas manasina gelir aslinda.
26. Hep birileri bakacaktir resimlerinize ama siz gercekten de aslinda onlari birileri gorsun istemezsiniz. Utanirsiniz.
27. Resimlerinizi kendiniz pazarlamaya kalkissaniz yapamazsiniz. Kendinizi fahise gibi hissedersiniz. Ve eger pazarlama yapmazsaniz bir yerlere gelemezsiniz bunu da cok iyi bilirsiniz.
28. Sizi gercekten destekleyen insanlar varsa bile , bir gun beni birakip gidecekler mi acaba diye korkuya kapilirsiniz.
29. Resimlerinizi bir yerden diger yere cogu zaman hammal gibi tasimaniz gerekir ki bu cok yorucu birseydir.
30. Elestirmeye baslarsiniz ki bu insanlarin pek hosuna gitmez.
31. Baskalarinin islerinden hoslanmazsiniz. Eger hoslanirsaniz kendinizi kotu hissedersiniz, bu dunyada sadece sizin olmadiginizin farkina varip garip bir korkuya kapilirsiniz.
32. Basarisiz bir ressamsaniz –piyasa anlaminda soyluyorum- insanlar size kaybeden bir ressam gozuyle bakarlar ki kendinizi asagilanmis hissedersiniz. Arada sirada bir seyler satarsaniz durum hicbirseyi degistirmez, elinize gecen parayla kiranizi ve yeni malzemenizi odersiniz. Ve hep orta halli bir ressam kalip basarili ressamlara ozenir durur onlardan nefret edersiniz. Ve eger gercekten basariliysaniz, cogu zaman elestirilir, durumunuz icin yetersiz gorulur, gunde 12 saat de calissaniz bile birileri sizi sadece sansli biri gibi gorur ve yeralti dunyasinda hep nefretle anilip, sacma sapan dedikodulara malzeme olursunuz, isteginiz kacar, nefret ettirirler sizi resimden ve ne kadar cok yukselirseniz o kadar da aptal insanlarla karsilasip hayattan ver bu dunyanin anlamindan suphe duymaya baslarsiniz.
33. Resimleriniz oldugunuz zaman deger kazanir, yasadiginiz zaman hergun oldugunuzu kimse bilmez veya bilmek istemez
34. Bir galeriniz olmasi gerekmektedir.
35. Onemli sanat fuarlarinda bulunmak gerekir
36. Zaman zaman insanlarin kiclarini yalamak gerekir.
37. Neden normal insanlar gibi olamadim diye dusunup aglar sizlayip normal insanlari gordugunuzde iyiki boyleyim ama hep birseyler ters gidiyor diye dusunup sorunu kendinizde ararsiniz. Yani durumunuzdan rahat rahat sikayet bile edemezsiniz.
38. Dunyanin en unlu ressami bile olsaniz sonucta hep ayni seyin karsisindasinizdir. Boslugun, buyuk bir boslugun karsisinda ve atolyenizde her zaman birileri olamaz.
39. Atolyenizde yalnizsinizdir, sikilirsiniz. Ama birileri sizi ziyaret ederse sizi rahatsiz ettiklerini dusunursunuz ve sizofreni hastaliginin temel adimlarini atmaya baslarsiniz.
40. Oldukten sonra mutlaka bir sokaga adinizi koyarlar sanki cok gerekiyormus ve butun hayatinizi bunun icin harcamissiniz gibi. Sanki siz olum yatagindan onlara tesekkur edecekmissiniz gibi. Ve bu sokaga iseyenler, kopeklerini sicmaya cikaranlar, cinayetler olur. Isin en kotu tarafi siz bir oluyken asla karar veremezsiniz sokaktan kimlerin gelip gecebilecegine.
41. Kendisine ressam diyen insanlardan nefret etmeye baslarsiniz, kendinize ressam demekten utanirsiniz.
42. Yaptiklarinizi begenmeye baslarsaniz bitmissiniz demektir, begenmeme durumunu daha onceden belirtmistim zaten.
43. Boyalari parayla satin alip onlari bitirmemeye ozen gosterip, neden bir renk icin para odediginizi dusunebilirsiniz. Ve boylece icinizde pek de acik olmayan bir nefret dogar disariya karsi.
44. Onemli biri oldugunuz dusunmezsiniz aslinda, birileri size onemli demeye basliyorsa neden bana bunu diyor diye dusunursunuz, resimleriniz cok begeniliyorsa hep acaba bir sorun mu var resimlerimde diye dusunup, resimlerinizi kimse begenmediginde ise sessiz kalip uzulursunuz.
45. Insanlar sizin bir seyler satan adam oldugunuzu dusunebilirler ama siz hicbir sey satmazsiniz aslinda. Tek istediginiz birilrinin sizin islerinizi satin almasidir aslinda. Bu da ayni sey degildir kesinlikle.
46. Birileri resimlerinizi salonlarina koyarlar hep. Aslinda siz salona bir ickili yemek icin davet edilmeyi tercih edersiniz.
47. Buyuk hayallere kapilirsiniz zaman zaman, hayal kirikliklarina ugrarsiniz. Eger hayallere kapilmiyorsaniz zaten bitiksinizdir.
48. Donup dolasip hep ayni yere gelirsiniz.
49. Cogu sanatsever sizinle sanat hakkinda konusmak ister ama siz sanatin icine edersiniz veya etmek istersiniz. Kimse sizden futbol hakkinda konusmanizi istemez entellektuel ortamlarda, konusursaniz kendinizi onlarin karsisinda buyuk bir tehlikeye atmissinizdir.
50. Arkanizdan hic bitmeyecek kadar cok konusulur. Kulaklariniz cinlar surekli.
51. Birileri hep gercekci bir portre cizmenizi ister, siz basta istemezsiniz. Biraz heveslenip basladiysaniz eger, sonucu goreceksinizdir. “Bu portre bana benzemiyor ki!” gibi cevaplar alirsiniz sanki siz orada hic bir emek sarfetmemissiniz gibi.
52. Isiklari sondurdugunuzde koca bir hicle ugrasmis oldugunuzu dusunursunuz, ortada resim diye birsey kalmaz.
53. Resimleriniz zamanla zarar gorur ve bu sizin hosunuza gider, koleksiyoncular haric. Bu kucuk bir fikir ayriligi bile olsa endiselendirirler sizi.
54. Belli araliklarla, adi belli olmayan, kimsenin aciklayamayacagi bir krize girersiniz.
55. Bu krizden ciktiginizda, krizin geri donecegini cok iyi bilirsiniz, bunalirsiniz.
56. Kotu bir resim yaptiginizda aslinda kimseye bir zarari olmasa da , cevreye zarari olan bir siyasetciden bile daha kotu elestirilere maruz kalirsiniz. Onca emekten sonra sadece aptal bir elestirmenin tek elestirisiyle butun yaptiklariniz cope atilabilir butun bir hayat boyu insanlarin gozunde. Umursamamaya calisirsiniz.
57. Kirk-kirk bes yasina kadar hep genc sanatci olarak kalir pek saygi gormezsiniz. Elli yasinizda da zaten isiniz de gucunuz de hemen hemen bitmistir.
58.Ozellikle son yillarda, sizi cagdas isler yapmiyor diye suclayabiliyor olabilirler sadece inatla resim yaptiginiz ve resim yapmayi sevdiginiz icin. Siz de hala hayatta oldugunuz icin, ben zaten cagdasim diye dusunursunuz normal olarak ve bu cagda yapilan herhangi bir isin zaten cagdas oldugunu dusunursunuz. Bunu soyleyenler fotograftan bahsederler cagdas diye ki, fotograf eskidir aslinda hem mantik olarak, figurseldir. Video derler ki sanki video yeni bir seymis gibi. Video bindokuzyuz altmislarda ortaya cikmistir ve su ana gore neredeyse bir elli sene gecmis ve kendisini bu kadar zamanda tuketebilme basarisini gosterebilmistir. Siz de acaba bu insanlarin hic mi beyni yok diye dusunup onlar adina bila uzulebilirsiniz, kendi adiniza uzuldugunuz yetmiyormus gibi.
59.Yaptigim resim belki birilerinin ustune duser tipki bir apartman gibi diye bos
umutlara kapilabilirsiniz.
60.Ne bu dunyaya ne de obur dunyaya inanirsiniz artik.
61.Tum bunlardan sonra sorunlu birisi olur, buna bir son verme ihtiyaci duyarsiniz.
62.Bir gun boyle bir yazi yazma geregi hissedersiniz ve bu maddeleri belki de sonsuza kadar cogaltabileceginizi hisseder, gecenin bir saati yorgun duser ve yaziyi bu karamsar maddeyle kapatir, yarin tum bu maddelerin tam icine bir kez daha dalarsiniz. Farkinda olmak sizin sorununuzdur
.
Volkan Diyaroglu
Aralik 2006-12-23 Paris